Borges bu hikayesinde bir romancıyı anlatır.Anlatıcı Menard'ın bir hayranıdır.Önce Menard'ın eserleri
zamandizinsel bir sırayla verilir.Sonra bu listede olmayan bir eserden bahsetmeye başlar.
<<Şimdi gelin , onun öteki eserine bakalım; o gizli ,o son kertede destansı , o eşi bulunmaz ve o (insanoğlunun gücü ancak buna yeter işte! dedirten) bitmemiş esere.Belki de zamanımızın en önemli ürünü olan bu eser , Don Quixote'nin ilk kitabının dokuzuncu ve otuzsekizinci bölümleriyle ,yirmiikinci bölümünün bir parçasından oluşmaktadır.>>
Övülen bu eser 17. yüzyılda yazılan bir romanın aynı kelimelerle 20. yüzyılda tekrar ; ama daha mükemmel şekilde yazılmasıdır.Menard bu imkansız eserin birkaç bölümünü biterebilmiştir.
<<17. yüzyılın başında Don Quixote yazmak akla yakın ,gerekli ve hatta kaçınılmaz bir girişimdi ;20. yüzyılın başındaysa neredeyse imkansızdır.>> Okur kendisiyle dalga geçildiğini düşünmeye başlar.
Anlatıcı iki Don Quixote 'u birbirleriyle kıyaslamaya başladığında (aynı kelimelerle) 20. yüzyılda yazılmış olanın üstünlüğünü biz de (şaşırarak) kabulleniriz.
<
....gerçek ki anası tarihtir; zamanla yarışır eylemlerimizin arşivi ,geçmişe tanık ,şimdiki zamana örnek olur , yol gösterir ,geleceğin akıl hocasıdır.
17. yüzyılda , (alaydan yetişme dahi) Cervantes tarafından yazılınca , bu sıralama tarihe düzülmüş bir övgüden başka bir şey değildir.Oysa Menard şöyle der;
....gerçek ki anası tarihtir; zamanla yarışır eylemlerimizin arşivi ,geçmişe tanık ,şimdiki zamana örnek olur , yol gösterir ,geleceğin akıl hocasıdır.
Tarih , gerçeğin anası ; akıllara durgunluk verecek bir düşünce. William James'in çağdaşı olan Menard tarihin ; gerçekliğin irdelenmesi süreci değil ,gerçeğin kökeni olduğunu söylüyor.Ona göre tarihsel gerçek ,olup bitenler değildir ; tarih , bizim olduğuna hükmettiğimiz olaylardır. Son cümleler (şimdiki zamana örnek olur , yol gösterir ,geleceğin akıl hocasıdır.) fütursuzca pragmatiktir.>>
Okur okuduğu eseri yazarın yazdığı kelimelerle okur.Okuduğumuz sırada aynı Menard gibi (eser nezaman , hangi kültürde yazılmış olursa olsun) eseri (kültürümüzle ,birikimimizle,çağımızla) zihnimizde yeniden yazmaktayız.Okumanın zevki ,güzelliği burada.Yoksa bir eseri yazarın ne anlatmak istediğini anlamak için okumuyorum ;elbette ki yazılanlar anlayabildiğimiz kadar anlıyoruz.Ama o kitabı kelime kelime yazarın anlattığı gibi anlamak için o yazar olmak gerekiyor.Okuduğum ,izlediğim her eseri Menard gibi baştan yazıyorum (ve kendi şahaşerlerimi oluşturuyorum).Yoksa başkasının yazdıklarından bana ne ! kendim yazmadıktan sonra.
Manifestom tek cümle :
Okuduğum ,izlediğim eserleri ; aynı kelimelerle çok daha güzellerini oluşturacağım.