27 Mayıs 2010 Perşembe

MANİFESTOM

           DON QUIOTE YAZARI PIERRE MENARD OLMAK
   Borges bu hikayesinde bir romancıyı anlatır.Anlatıcı Menard'ın bir hayranıdır.Önce Menard'ın eserleri
zamandizinsel bir sırayla verilir.Sonra bu listede olmayan bir eserden bahsetmeye başlar.
 <<Şimdi gelin , onun öteki eserine bakalım; o gizli ,o son kertede destansı , o eşi bulunmaz ve o (insanoğlunun gücü ancak buna yeter işte! dedirten) bitmemiş esere.Belki de zamanımızın en önemli ürünü olan bu eser , Don Quixote'nin ilk kitabının dokuzuncu ve otuzsekizinci bölümleriyle ,yirmiikinci bölümünün bir parçasından oluşmaktadır.>>
   Övülen bu eser 17. yüzyılda yazılan bir romanın aynı kelimelerle 20. yüzyılda tekrar ; ama daha mükemmel şekilde yazılmasıdır.Menard bu imkansız eserin birkaç bölümünü biterebilmiştir.
   <<17. yüzyılın başında Don Quixote yazmak akla yakın ,gerekli ve hatta kaçınılmaz bir girişimdi ;20. yüzyılın başındaysa neredeyse imkansızdır.>>  Okur kendisiyle dalga geçildiğini düşünmeye başlar.
   Anlatıcı iki Don Quixote 'u birbirleriyle kıyaslamaya başladığında (aynı kelimelerle) 20. yüzyılda yazılmış olanın üstünlüğünü biz de (şaşırarak) kabulleniriz.
  <
          ....gerçek ki anası tarihtir; zamanla yarışır eylemlerimizin arşivi ,geçmişe tanık ,şimdiki zamana örnek olur , yol gösterir ,geleceğin akıl hocasıdır.
     17. yüzyılda , (alaydan yetişme dahi) Cervantes tarafından yazılınca , bu sıralama tarihe düzülmüş bir övgüden başka bir şey değildir.Oysa Menard şöyle der;
       ....gerçek ki anası tarihtir; zamanla yarışır eylemlerimizin arşivi ,geçmişe tanık ,şimdiki zamana örnek olur , yol gösterir ,geleceğin akıl hocasıdır.

          Tarih , gerçeğin anası ; akıllara durgunluk verecek bir düşünce. William James'in çağdaşı olan Menard tarihin ; gerçekliğin irdelenmesi süreci değil ,gerçeğin kökeni olduğunu söylüyor.Ona göre tarihsel gerçek ,olup bitenler değildir ; tarih , bizim olduğuna hükmettiğimiz olaylardır. Son cümleler (şimdiki zamana örnek olur , yol gösterir ,geleceğin akıl hocasıdır.) fütursuzca pragmatiktir.>>
        Okur okuduğu eseri yazarın yazdığı  kelimelerle okur.Okuduğumuz sırada aynı Menard gibi  (eser nezaman , hangi kültürde yazılmış olursa olsun) eseri (kültürümüzle ,birikimimizle,çağımızla) zihnimizde yeniden yazmaktayız.Okumanın zevki ,güzelliği burada.Yoksa bir eseri yazarın ne anlatmak istediğini anlamak için  okumuyorum ;elbette ki yazılanlar anlayabildiğimiz kadar anlıyoruz.Ama o kitabı kelime kelime yazarın anlattığı gibi anlamak için o yazar olmak gerekiyor.Okuduğum ,izlediğim her eseri Menard gibi baştan yazıyorum (ve kendi şahaşerlerimi oluşturuyorum).Yoksa başkasının yazdıklarından bana ne ! kendim yazmadıktan sonra.
    Manifestom tek cümle :
   Okuduğum ,izlediğim eserleri ; aynı kelimelerle çok daha güzellerini oluşturacağım.